Siyaset
AK Parti’de sağcılaşma dönemi mi?
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik strateji AK Parti’nin son dönemde geldiği noktayı iyi anlatan bir örnek.
Etyen Mahcupyan - KARAR
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik strateji AK Parti’nin son dönemde geldiÄŸi noktayı iyi anlatan bir örnek. Ortada terör baÄŸlamı içinde gerçekten de dokunulmazlığı kaldırılması gereken biri, arabasında PKK’ya silah taşıyan bir milletvekili var. Hükümet aylarca bu kiÅŸi için hiçbir giriÅŸimde bulunmadı, dokunulmazlığını kaldırmaya kalkmadı. Oysa bunu Meclis’te salt çoÄŸunlukla yapmak mümkündü… Bunun dışında bir de canlı bombanın taziyesine giden milletvekili var… Ancak o taziyeye gitmiÅŸ olan daha onlarca insan mevcut. EÄŸer bu dokunulmazlığın kaldırılmasını gerektiren bir suçsa, taziyedeki herkes hakkında soruÅŸturma açılması lazım. Oysa kimse için böyle bir uygulama yapılmıyor. Yani suç olmayan bir eylemde sadece milletvekili olduÄŸu için birinin dokunulmazlığı kaldırılmak isteniyor. Bunların dışındaki bütün suç isnatları ifade özgürlüğünün etrafında dolanıyor…
***
HDP’lilerin ÅŸiddeti dolaylı olarak destekleyen konuÅŸmalarının toplumun büyük bölümünde tepki yarattığı malum olsa da, bunun siyasete tahvil edilmesi için bir toplumsal baskı görülmüyor. EÄŸer kamuoyu anketlerinde “teröre destek verenlerin dokunulmazlığı kalksın mı?” diye sorarsanız tabi ki cevap ‘evet’ olur. Buna karşılık “HDP’liler Meclis’ten çıkarılsınlar mı?” diye sorarsanız cevap herhalde çok farklı olacaktır. O nedenle ‘halk böyle istiyor’ argümanı inandırıcı olmaktan ziyade manipülatif nitelikte. Ayrıca iktidarların halkın çoÄŸunluÄŸunun istediÄŸi her ÅŸeyi yapması kaba bir popülizmden baÅŸka bir ÅŸey olmazdı… Aksine iktidarların iÅŸlevi toplumu daha akılcı olan çözümlere yöneltmek olmalı. Yoksa siyasi partilere ne gerek var?
***
Ancak dokunulmazlıkların kaldırılması konusu daha da garip bir duruma iÅŸaret ediyor. Yasanın ilgili maddesi dört çeÅŸit dokunulmazlığı ayrı ayrı saymakta... Bunlar tutulma (gözaltı), tutuklanma, sorguya alınma ve yargılanma. Parlamento bu detayı irdelemekten kaçındı ve aslında bunlardan her biri için ayrı karar alabilecekken, tümünde dokunulmazlığı kaldırmaya kalktı. Halbuki Meclis’te basit çoÄŸunlukla bu yasada yine basit bir deÄŸiÅŸiklik yapılabilirdi: Tutulma ve tutuklanmada dokunulmazlık sürebilir, ama sorguya alınma ve yargılanmada dokunulmazlıklar kaldırılabilirdi. Böylece fezlekesi olan herkes, istenirse Meclis’ten bile cevaz almadan yargılamaya konu olabilir, ancak bu arada parlamentodaki görevine de devam edebilirdi.
***
AK Parti böyle olmasını istemedi… HDP’lilerin Meclis’ten çıkarılma yolunun açılmasını istedi… Acaba niçin? Herhalde hem muhtemel bir erken seçim imkanını elde tutmak, hem de Kürt meselesinde çatışma alternatifini rakipsiz hale getirmek için. Çünkü çatışma ortamı milliyetçiliÄŸi ana söylem haline getirerek popülizmin önünü açıyor, kırılganlaÅŸan AK Parti seçmeninin bir arada tutulmasını saÄŸlıyor…
Siyasi parti mantığı içinde gayet rasyonel ve zekice gözükebilir. Ama Türkiye’yi yönetmek gibi bir derdiniz varsa, hiç de akıllıca deÄŸil. Ä°ktidar Kürtlerin PKK’dan uzaklaÅŸtığı konusunda haklı ama AK Parti’ye teveccüh gösterdiÄŸi konusunda apaçık bir yanılgı içinde. Nitekim son gezide ErdoÄŸan mitingini vilayet önündeki dar alanda yapmak zorunda kaldı. Ä°ÅŸ adamları kendisine ekonomiden önce barışa ihtiyaç olduÄŸunu ve Suriye’deki Kürtlerle iyi iliÅŸkilerin zorunluluÄŸunu hatırlattılar. ErdoÄŸan ise eski ezberlerin maliyetini unutmuÅŸ olacak ki “bunlar ateist, bunlar Zerdüşt” demeyi sürdürdü.
Bu yaklaşımla deÄŸil Kürt sorununu çözmek, iyiye götürmek bile mümkün deÄŸil. Bilemiyorum AK Parti böyle bir noktaya gelmek, siyasi ayak oyunlarıyla ilerlemek, ‘saÄŸcılaÅŸmak’ için mi kurulmuÅŸtu?
Henüz yorum yapılmamış.